Petra Şişhane, İstanbul

Petra Şişhane, yaptığı işleri beğenerek takip ettiğim Sanayi313‘ün son projelerinden birisi. Küçük bir alanı oldukça sade ve endüstriyel tasarım dokunuşlarıyla oldukça zevkli tasarlanmış buldum. Her ne kadar oturma düzeni ve kullanılan çözümler uzun vakit geçirmekten ziyade ye/iç/git konseptinde olsa da mekânda bulunmak oldukça keyif veriyor. Uzun süreler geçirmek istediğim yerlerden birisi olduğunu söyleyebilirim.

İlk eleştirim iç mekanda kullanılan oturma bölümünde bazı sırtlık kısımları gizli dolap ve yaslandığınızda kapak açılıyor. Belki bir kilit mekanizması düşünülebilir veya başka çözüm üretilebilirdi gibi geliyor. Uzmanı değilim, bilmiyorum. 🙂

Kahveleri Petra’nın diğer şubelerinde de deneyimleyebileceğiniz üzere oldukça tatmin edici. Tezgaha gizlenmiş kahve makinelerini nedense çok sevmiyorum ve örneğin La Marzocco’yu görmek istiyorum. 🙂 Bu tercih bana çok estetik gelmiyor fakat buradaki tercihin nedeni kalabalığı azaltmak ve barista/mutfak çalışanı ile konukların arasındaki engeli kaldırmak olabilir. Yine bilmiyorum. 🙂

Çalışan kişilerin kıyafet seçimleri başarılıydı. Endüstriyel tasarım diline uygun bir şekilde tulumvari bir kombin düşünülmüş.

İlk ziyaretimizde berliner tercih ettik ve evde uzun süredir hamburger yapmadığımız için kalkarken hamburger ekmeği aldık. Bir diğer eleştirim de sanıyorum ki fiyatlar özelinde olacak. İki berliner, iki latte için 800 liraya yakın bir ücret ödemek (hamburger ekmeği dâhil değil) hâlâ kabul edilebilir gelmiyor. Kur ortada, maliyetler belli. Bu fiyatlandırmalar bir noktada kâr maksimize etmek değil, yük dengelemek için sanki. Herkesin gelmesinin istenmediği bir işletme anlayışı konuyor. Bunu uzun vadede çok sağlıklı bulmuyorum.

Geleneksel açıdan düşünüp bunun sadece kâr maksimize etme arayışı olduğunu düşünecek olursak da, eskiden Kuzey Avrupa ülkelerine seyahat planlarken çok pahalı bulurduk. Artık nereye gidilirse gidilsin bir şekilde İstanbul’dan daha ucuz geliyor. Üstelik muhtemelen başka yerlerde çok daha kaliteli ürünlerle hazırlanmış yiyecek yiyor, içecek içiyoruz. Bunu hak ettiğimizi düşünmüyorum.

Meraklısına: projenin ilgili sayfası için lütfen tıklayın.


Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *