Lomo LC-A (USSR)

Analog fotoğrafçılığa başlayan insanlardan bazıları, yalnızca dış görünüşüne aldanıp hantal SLR makineler satın alır. İkonik tasarımlı bu makineler, her ne kadar olağanüstü yeteneklere sahip olsalar da çoğunlukla yanınızda değil, çalışma masanızın rafında olur. Hâl böyle olunca da küçük ve hafif makineler imdadınıza yetişir. Zira fotoğraf çekilecek sahnenin ne zaman karşınıza geleceği hiç belli olmaz. Bu nedenle makineyi her gün yanınıza almak sizin için eziyet hâline gelmemeli. Gerek gömlek cebinize gerekse çantanızın küçük ön gözüne atabileceğiniz LC-A, en güzel alternatiflerden birisi.

İncelemeye konu olan bu makine, Lomography markasının ve akımının doğuşuna sebep olmuştur.

Teknik Özellikler

  • 32mm f1:2.8 Minitar I lens
  • Dört farklı uzaklık ayarı: 0.8, 1.5, 3 metre ve sonsuz.
  • Diyafram aralığı f2.8-f16. A (Auto) modu bulunuyor.
  • Enstantane aralığı 1/120-500
  • 24-400 ISO film hızını destekliyor.
  • Evrensel tripod bağlantı yuvası yer alıyor ancak B (Bulb) modu bulunmuyor. Deklanşör kablosu girişi de yer almıyor.
  • Dahili flaşı bulunmuyor. Flaş senkronizasyonu 1/60
  • Gücünü üç adet LR44 pilden alıyor.

Kullanım

Son derece küçük ve hafif olması bu makinenin en büyük özelliği. Vinyet etkisi ile birlikte göz alıcı renkleri ve doygunluğu ise tuzu biberi. LC-A, devamında gelen LC-A+ ve LC-Wide ile karıştırılmamalıdır. LC-A+ çoklu pozlama, 1600’e çıkan ISO desteği ve kablo deklanşör bağlantısı olanağı sunarken LC-Wide ise 17mm f1:4.5 lens ile gelmektedir.

LC-A’ya dönecek olursak. Makinenin vizöründe iki led yer alıyor. Deklanşöre yarım basıldığı vakit soldaki led pil durumunu, sağdaki led ise ortamdaki ışık koşullarının yeterli olup olmamasını kontrol etmenize yarıyor. Sağdaki led yanıyor ise makine pozlama süresini uzatacağını bildiriyor. Bu durumda makineyi bir süre oynatmamanız gerekecektir. Son derece basit bir kullanıma sahip bu makine ile harika işler çıkarmak mümkün.

Artan talep ve bulunabilirliğin azalması ile birlikte fiyatları pahalı denecek seviyelere gelen bu makineyi 300 liraya satın aldım. Her ne kadar bir Rus makinesi için oldukça yüksek bedel olsa da sıfır kondüsyonda olması beni satın almaya itti. Aşağıya örnek birkaç fotoğraf koyuyorum.


Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *