Tag: bar

  • Bar Record, Ginza

    Bar Record, Ginza

    Soto’nun (bartender) tek başına işlettiği bu plak barı, Tokyo’da geçirdiğimiz en güzel gecelerden birisine ev sahipliği yaptı. Hem siparişleri hazırlayıp hem de bini aşkın plak arasından yaptığı seçkisiyle harika bir atmosfer sunuyor.

    İçeriye 14-15 kişi ancak sığabiliyor. Bir binanın ikinci katında yer alan bu işletmede bir bar masası ve koltuk dışında bir alan bulunmuyor. Biz burayı keşfedip girdiğimizde bir süre ayakta takılmak durumunda kaldım. Bar önündeki masadan kalkanlar olunca ise en sağ tarafa kendimizi attık.

    Kapanışa kadar kaldık ve bu harika atmosferin tadını çıkarırken gündüz Muji’den aldığımız atıştırmalıkları paylaşıp insanlarla kaynaştık. Burada Jeremy ve babası ile tanıştık. Onlar çekmiş olduğumuz fotoğraflara hayranlık duyarken biz ise babası ile oğlunun enerjisine hayran kaldık. Jeremy’nin müzik tutkusu ile başlayan muhabbetimiz, bizim coğrafyaya ait bazı kişi ve albümleri paylaşmam, bir fotoğrafımı çalma listelerinden birisine kapak fotoğrafı yaparak beni onore etmesi ve babasının on bini aşkın plaktan oluşan koleksiyonunu ziyaret etmemiz için davet etmeleri ile iyice derinleşti.

    Bar Record, Tokyo’ya bir daha gidersem kesinlikle uğrayacağım yerlerden birisi. Eğer siz de plaklardan hoşlanıyor ve bu basit konsepti beğeniyorsanız bir şans vermenizi tavsiye ederim. O güne ait ufak bir video çekerek bu anı ölümsüzleştirmek istedim.

    Instagram: https://www.instagram.com/bar_record/

  • Çeşni, Cunda

    Çeşni, Cunda

    Çeşni, Cunda’da ziyaret ettiğimiz kokteyl barlardan bir diğeri ancak burada kokteyl deneme fırsatı yakalayamadık. Yorucu bir günün ardından soluklanmak ve kahve içmek için oturduk. Bulunduğu konum itibariyle biraz yoğun bir sokakta yer alsa da içtiğim kahvenin lezzeti buna değerdi. Üstelik hemen yanında yer alan Aniva’daki canlı müzik, bu deneyimi daha da kaliteli hâle getiriyor.

  • Cactus, Cunda

    Cactus, Cunda

    Cactus, hemen yanında yer alan Orman’da yer bulamadığımız için oturmayı tercih ettiğimiz ve ilk deneyimimde en güzel kokteyllerinden birisini içtiğim için de çok beğendiğim bir kahve & kokteyl bar. Üstelik Orman ile karşılıklı oturduğunuz sokak tarafında meydandaki curcuna ve sesten uzaklaşabilmek kısmen mümkün.

    Benim ilk tercihim, belki de pizzaların margaritasına denk düşecek olan Cactus oldu. Açıkçası bunu yapma nedenim İstanbul’daki son iki kokteyl seçimimin beni ağzıma fıs fıs sıkacak kadar pişman etmesiydi. Cactus seçimimden o kadar memnun kaldım ki sonraki uğrayışımda günü noktaladığım kokteyl yine Cactus oldu. Beste Aviali denedi ancak alkol oranı bir kokteyl için fazla gelince pek de memnun kalmadı. Açıkçası ben de çok beğenmedim, tekila içmek istesem tekila içerdim.

    Sonraki ziyaretimizde 23:17 ve menüde yer almayan ancak çalışanın önerdiği viski ve yeşil elma içeren başka bir kokteyl daha denedim. Bu iki seçimim de en az Cactus kadar iyiydi ve lezzetleri oldukça iyiydi.